Mekan; boşluğun obje, ürün, donatı ile sınırlandırıldığı canlı yaşamını taşıyan alanlara denmektedir. Kullanıcının istek ihtiyaç ve kullanılacak alandaki eylemlerine uygun şekillendirilen açık, yarı açık ve kapalı hacimler olarak ele alınmaktadır. Mekanın iyi değerlendirilmesi son derece önemlidir. Mekanın ihtiyaçları karşılaması, içerisinde güvenli ve huzurlu hissedilebilmesi ancak doğru bir tasarımla mümkündür. Mekansal kimlik, mekanın kullanıcı tarafından algılanabilen, konfor koşullarını karşılayan ve bir dil bütünlüğü oluşturan mekanları tanımlamaktadır.
Öncelikli olarak mekanın algılanabilir olması sağlanmalıdır. Duyu organlarımız vasıtasıyla algılayabildiğimiz ısı ışık ses ve görsel algılama olarak mekanın tanımlayabilmemiz gerekmektedir. ‘’Mekanı oluşturan her bileşen mekanın algılanabilirliğinde çeşitli roller üstlenirler. Mekanının algılanabilirliğinde, mekana etki eden her bir nesnede renk, koku, boyut önemli rol oynar. Mekan bileşen ve öğeleri kullanıldıkları yere göre mekansal örgütlenmede sınırlayıcı, yönlendirici, odaklayıcı, birleştirici veya ayırıcı roller üstlenebilirler.’’ (Aydınlı, 1992)
Görselde renk ile mekanı ayırmış ve odak noktası oluşturulmuştur. Yalnızca renk ile yapılabileceği gibi boyut ile oynamak mekan oluşturma ve mekanın dilini değiştirme açısından önemli maddelerden biridir. Çok dar bir alandan yüksek tavanlı daha geniş bir alana çıkıldığında oluşan his ile mekanların insanlar üzerinde psikolojik bir etki uyandırdığı rahatlıkla görülebilmektedir.
Mekanlar içerisindeki deneyimleri var eden alanlardır. Mekanın oluşturduğu deneyim kullanıcının algısı, psikolojik durumunun yansıması olarak mekanın kimliğiyle doğru orantılıdır. Mekan tasarımı bu noktada çok önemlidir. Tasarımcının doğru objeyi doğru dokuyla, doğru renkle harmanlaması mekanı kullanan canlının duygu durumuna negatif – pozitif etki uyandırmaktadır. Yalnızca mekandaki koku bile kişiyi etkilemektedir. örneğin bir mağazaya girerken duyumsanılan koku ile o mekanın kişiyi içine çekmesi alışverişe teşvik etmesi arttırılabilmektedir. Koku mekanlar, ürünler ve yaş grupları arasında değişebilmektedir.
Mekanın tasarım unsurları arasında ışık doku renk kokunun yanı sıra kullanılan ürünün- objenin konumlandırılması da mekansal kimlik oluşumu açısından önemlidir. Mekanlarda sabit ve hareketli donatı elemanları yer almaktadır. Sabit elemanların tasarımı ve konumlandırılması mekanın kimliğinde 1. Etki uyandırırken hareketli eleman konumlanması kullanıcının dolaşım güzergâhını etkilemesi açısından önem arz etmektedir.
Gerekli konfor koşullarını oluşturup yaşanılabilir mekanlar oluşturmak ancak doğru tasarım kriterlerini benimsemek ve uygulamakla mümkündür.
Nurşah Güçlü
Yüksek İç Mimar