Marka farkındalığı, bir markanın tüketicilerin zihninde ne derece tanındığını ve hatırlandığını ifade eden bir kavramdır. En basit anlamıyla, bir tüketicinin belirli bir markayı tanıma ve hatırlama yeteneğidir. Bu kavram, bir markanın pazardaki varlığını güçlendiren en temel unsurlardan biridir. Marka farkındalığı, yalnızca bir logoyu görmek ya da adı duymak kadar yüzeysel bir tanıma süreciyle sınırlı değildir; aynı zamanda tüketicinin markayı diğerlerinden ayırt etmesini, onunla duygusal ya da fonksiyonel bir bağ kurmasını ve markanın vaat ettiği değerleri anlamasını da kapsar.
Marka farkındalığı, markanın nasıl algılandığı, kişide nasıl bir etki bıraktığıyla doğrudan ilişkilidir. Buradan yola çıkarak, Mannheim’da faaliyet gösteren Medina’nın, lokantanın bir bölümünde yaptırmak istediği şark köşesini, Osmanlı Sofrası iddiasını pekiştirmek için marka farkındalığını artırma çerçevesinde değerlendirdik. Medina’nın marka kimliği ve konumlandırması, otantik bir deneyim sunma, kültürel değerleri aktarma ve gastronomik zenginlikleri ön plana çıkarma üzerine kuruluydu.
Müşteri deneyimi, marka farkındalığını artırmak için önemli bir faktördür. Müşterilere unutulmaz bir deneyim sunmak, marka sadakati için de önemlidir. Medina’nın marka kimliğini oluşturan ana unsurlardan, otantik lezzetler ve misafirperverlik karşılığını bulsa da geleneksel atmosfer, kültürel varlık konularında marka iddiası zayıf kalmaktaydı.
Türk mutfağının zengin lezzetlerini sunmanın yanı sıra, kültürel değerleri de ziyaretçilere aktarabilmek önemlidir. Şark köşesinin tasarımı, “Medina” et lokantasının marka farkındalığını artırma hedefine yönelik yapıldı. Şark köşesi bu çerçevede sadece bir dekorasyon unsuru olarak değil, aynı zamanda kültürel değerlerin aktarılmasında da önemli bir rol oynayacağı düşünülerek oluşturuldu. Bu alanın sunduğu tarihi atmosfer , Türk ve yabancı ziyaretçilerin tarihi bir yolculuk yaparken, Türk mutfağını ve kültürünü daha iyi anlamalarına yardımcı olacak; sadece yemek değil, aynı zamanda kültürel bir deneyim yaşaması üzerine kuruldu.
Osmanlı-Türk etkisi güçlü olarak vurgulanırken arabesk unsurlar da kullanıldı. Mekanın bütününe yayılan motiflerde sadece Osmanlı Selçuklu değil, Emevi’lere kadar uzanan bir kültür var. Otantik unsurların belli bir dereceye kadar modernize edildiği samimi, sıcak bir mekan oluşturuldu. Zengin, sıcak renk paleti ve geleneksel tasarım, doğunun Osmanlı-Türk vurgusuyla deneyimlendiği bir mekan sunarak; müşterilerin kendilerini Türkiye’de bir mekanda hissetmelerini sağlayan marka farkındalıklarının güçlendirilmesine katkıda bulunan bir yapı oluşturdu.
Bu çalışmanın Medina için marka farkındalığına katkısını değerlendirdiğimizde:
– Restoranın kültürel kimliğini ve marka değerlerini görsel olarak ifade etme imkanı tanıyor. Müşterilere hem otantik hem de estetik bir deneyim sunarak, restoranın Türk kültürüne bağlılığını ve farklılığını vurguluyor. Bu, özellikle Türk ve Türk kültürüne ilgi duyan yabancı müşteriler için bir çekim noktası oluşturuyor ve bu yapısıyla pazardaki konumunu güçlendiriyor.
– Dikkat çekici ve özgün bir tasarım, müşteri deneyimini unutulmaz kılar. Mekanın görsel estetiği, müşterilerin restoranı sosyal medya platformlarında paylaşmasını teşvik ediyor. Bu da, organik bir şekilde marka bilinirliğini artırıyor ve ücretsiz bir reklam fırsatı yaratıyor.
– Restoranı ziyaret edenler için bir fotoğraf çekim noktası haline gelişiyle, özellikle sosyal medya çağında, müşterilerin burada çektiği fotoğraflar, restoranın adını geniş bir kitleye duyuruyor. Bu da, restoranın sosyal medyada daha geniş bir alanda tanınmasını sağlıyor.
– Bu tasarım, restoranın diğer et lokantalarından ayrılmasını sağladı. Müşteriler restoranı sadece yemek için değil, aynı zamanda bir atmosfer ve deneyim için de tercih ediyor. Günümüzde, müşterilerin yalnızca yemek değil, aynı zamanda bir deneyim aradığı bir dönemde, bu tür bir kültürel köşe, müşterilere unutulmaz bir deneyim sunuyor ve “Medina”yı bölgesinde benzersiz bir destinasyon haline getiriyor. Bu da restoranın marka imajını güçlendiren ve müşteri sadakatini artıran bir unsur.
– Bu unsurlar hem Mannheim’deki Türk topluluğunu hem de Türk kültürüne ilgi duyan farklı milletlerden insanları hedef alarak, restoranın müşteri kitlesini genişletme potansiyeli taşıyor.
Medina”nın şark köşesini, marka farkındalığını artırmak için estetik, kültürel ve stratejik bir araç olarak değerlendirdiğimiz bu örnekde; restoranın kültürel değerleri vurgulanırken, müşterilerle duygusal bir bağ kuruluyor, ve marka rakiplerinden farklılaştırılıyor. Bu durum marka kimliğine önemli bir temel sağlarken markanın pazarlama stratejileri için de zemin oluşturuyor.
Armeda