Hikaye Anlatımı, Tasarım

   Hikaye anlatımı ifadesinin çokça kullanıldığı günümüzde biz de kendi çerçevemizden tanımlara açıklık getirmek istedik. Hikaye anlatımı ve tasarım arasındaki bağlantı belirgindir aslında. Bir romanın örgüsü gibi; bir konuyla ilgili olarak, ister resim/grafik, ister reklam çalışmaları, ister mimari iç mimari, tasarımdan bahsettiğimiz her alanda anlatılan bir hikaye vardır. Tıpkı kutsal yazılarda bulunan zamansız masallar gibi, hikayeler de insanı derin yollarla büyüleme, ilham verme ve hareket ettirme gücüne sahiptir. Tasarım alanında, güçlü anlatıların özü, salt estetiği aşma ve duygusal ve entelektüel düzeyde insanlarla bağlantı kurma yeteneklerinde yatmaktadır.

   Her büyük tasarımın merkezinde, anlatılmayı bekleyen zorlayıcı bir hikaye yatar. Tıpkı bir yazarın hikaye oluşturmak için karakterleri, zaman/mekan çizgilerini ve temaları bir araya getirmesi gibi, bir tasarımcı izleyicileri için uyumlu ve anlamlı bir deneyim alanı yaratır. Ortam, çatışma ve çözüm gibi hikaye anlatımının unsurları, ilgi çekici ve sürükleyici alanların yaratılmasına rehberlik etmek için tasarım ilkelerine çevrilebilir. Tasarımcılar, kullanıcıların tasavvurlarını ve uyandırmayı umdukları duyguları göz önünde bulundurarak hikaye anlatıcıları gibi düşünebildiklerinde; kreasyonlarını anlatı derinliği ile aşılayarak, sıradan alanları (ister grafik bir yüzey, ister bir mekan), onları deneyimleyenler üzerinde kalıcı bir izlenim bırakan alanlara dönüştürebilirler.

   İki kısa örnekle konuyu açabiliriz.

   Bir çikolata reklamını düşünelim. Reklam sadece bir ürünün tanıtımı değil, bir hikaye anlatımıdır. Tıpkı bir roman yazarının, karakterler ve olay örgüsüyle okuyucusunu etkilemesi gibi, bir grafik tasarımcı da çikolatanın lezzetini, aromasını ve tüketiciye verdiği hissi bir görsel anlatıya dönüştürür. Renkler, tipografi ve görsel öğeler, çikolatanın -reklama konu olan- hikayesini anlatmak için bir araya gelerek, tüketicinin duygularına hitap eder ve onu satın almaya yönlendirir. Tüketiciye bir deneyim sunar. Bu deneyim, tıpkı iyi bir hikayede olduğu gibi, belirli unsurların bir araya gelmesiyle oluşur:

-Ortam: Çikolatanın sunulduğu ortam, hikayenin atmosferini belirler. Örneğin, bir dağ zirvesinde güneşin batışı, çikolatanın özgürlük ve başarı hissiyle ilişkilendirilmesine; bir şömine başında içilen sıcak çikolata, sıcaklık, samimiyet ve ev konforuna yönlendirme yapar. Ortam, çikolatanın tüketildiği anı ve o ana eşlik eden duyguları yansıtır.

-Çatışma: Her iyi hikayede olduğu gibi, bir çikolata reklamında da bir tür çatışma bulunur. Bu çatışma, tüketicinin bir ihtiyacını veya arzusunu ifade eder. Örneğin, yorucu bir günün sonunda tatlı bir kaçamağa ihtiyaç duymak, bir kutlama için özel bir çikolata arayışı gibi.

-Çözüm: Çatışmaya çözüm, elbette çikolatanın kendisidir. Reklam, çikolatanın nasıl bu ihtiyacı karşıladığını, tüketiciye nasıl bir tatmin sağladığını görsel ve işitsel olarak anlatır. Çikolatanın dokusu, tadı, aroması ve ambalajı, bu çözümü destekleyen unsurlardır.

-Karakterler: Çikolata reklamında karakterler, genellikle tüketicinin kendisini yansıtır. Reklam, tüketicinin çikolatayı tüketirken yaşadığı duyguları ve deneyimleri somutlaştırmak için farklı karakterler kullanabilir. Örneğin, bir grup arkadaş veya yalnız başına keyif yapan bir kişi.

   “Dağların zirvesinde, özgürlüğün tadı” sloganıyla yapılan bir reklam grafiği, dağcı bir karakterin, zirveye ulaştıktan sonra yorgunluğunu çikolata yiyerek atışını tasvir eder. Burada ortam (dağ zirvesi), çatışma (yorgunluk), çözüm (çikolata) ve karakter (dağcı) hikayeyi oluşturur.

   “Ailenle paylaştığın her an özeldir” sloganıyla yapılan bir reklam grafiği, bir aile üyeleriyle birlikte oturulurken çikolata yenilişini tasvir eder. Burada ortam (aile sofrası), çatışma (birlikte vakit geçirmek isteme), çözüm (çikolata) ve karakterler (aile üyeleri) hikayeyi oluşturur.

   Diğer bir örnekde sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda zihinsel sağlığı da önemseyen, kendine meydan okumayı seven ve topluluk içinde spor yapmayı tercih eden bireylere hitap eden bir spor salonunun tasarımını düşünelim.

-Ortam: Salonun genel atmosferi, enerjik, motive edici ve modern. Açık renkler, büyük aynalar ve bol miktarda doğal ışık, ferah ve geniş bir his yaratır. Duvarlarda motive edici sloganlar ve sporcuların fotoğrafları yer alır.

Çatışma: Günlük hayatın stresleri, hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, insanların fiziksel ve zihinsel sağlığını olumsuz etkiliyor. Bu etkiyi yok edecek bir aktivite-mekan arayışı.

Çözüm: Bu spor salonu, müşterilerine bu sorunlar için çözüm sunuyor. Çeşitli fitness, kardiyo, kuvvet ekipmanları, grup dersleri ve kişisel antrenörlük hizmetleri ile herkesin kendi hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyor. Geniş sosyal alanlar ise spor sonrası rahatlamak ve diğer üyelerle tanışmak için fırsat sunuyor.

Karakterler: Antrenörler, deneyimli ve motive edici bir şekilde müşterilere rehberlik ediyor. Diğer üyeler ise birbirlerine destek olarak bir spor topluluğu oluşturuyorlar.

   Bu unsurların mekan tasarımına yansımasını bir sonraki yazımıza bırakalım ve tekrarlayalım “Güçlü hikayeye sahip bir tasarım, kullanıcıları farklı bir dünyaya taşıma yeteneğine sahiptir, hayal güçlerini tetikler ve ve belirlenen bir dizi duyguyu ortaya çıkarır”.

Armeda